But ile ilgili cümleler, But ingilizce örnek cümle içinde kullanımı ve anlamları, But (Ancak - Ama - Fakat) kelimesiyle olumlu, olumsuz, soru cümlesi vb. aramaların cevaplarını bu sayfamızda bulabilirsiniz.
But kelimesi ile ilgili ingilizce cümle örnekleri
She objected at first, but finally submitted.
İlk başta itiraz etti ama sonunda teslim oldu. — Webindeks
But he was anxious to learn.
Ama öğrenmeye hevesliydi. — Webindeks
What could he do about it but lose more sleep?
Bu konuda daha fazla uykusuz kalmaktan başka ne yapabilirdi ki? — Webindeks
Gerald had to leave, but you met him.
Gerald'ın gitmesi gerekiyordu ama sen onunla tanıştın. — Webindeks
This car is very nice but very expensive
Bu araba çok güzel fakat çok pahalı. — Webindeks
She knows but doesn't answer.
Biliyor fakat cevap vermiyor. — Webindeks
I know, but he makes the decisions.
Biliyorum ama kararları o veriyor. — Webindeks
But right or wrong, she isn't his daughter.
Ama doğru ya da yanlış, o onun kızı değil. — Webindeks
But you're so warm.
Ama çok sıcaksın. — Webindeks
But let's see how things turn out.
Ama bakalım olaylar nasıl sonuçlanacak? — Webindeks
She is beautiful but still very young.
Güzel ama henüz çok genç. — Webindeks
A good but very long movie.
Güzel ama çok uzun bir film. — Webindeks
It's very close, but I still recommend you go by car.
Çok yakın ama yine de arabayla gitmenizi tavsiye ederim. — Webindeks
But Tessa wasn't simply another pretty face.
Ama Tessa sıradan bir güzel yüz değildi. — Webindeks
You don't do anything but sit around and stare.
Oturup bakmaktan başka bir şey yapmıyorsun. — Webindeks
I'd like to stay a little longer, but I have to go.
Biraz daha kalmak isterdim ama gitmem gerekiyor. — Webindeks
It's a very high quality car, but I didn't like the color.
Çok kaliteli bir araba ama rengini beğenmedim. — Webindeks
You say you forgive but you act cold.
Affettiğini söylüyorsun ama soğuk davranıyorsun — Webindeks
But I'm sure they were on another street.
Ama başka bir sokakta olduklarından eminim. — Webindeks
I have his name, but he is not my father.
Onun adını biliyorum ama o benim babam değil. — Webindeks