Over ile ilgili cümleler, Over ingilizce örnek cümle içinde kullanımı ve anlamları, Over kelimesiyle olumlu, olumsuz, soru cümlesi vb. aramaların cevaplarını bu sayfamızda bulabilirsiniz.
Over kelimesi ile ilgili ingilizce cümle örnekleri
Over kelimesi ingilizcede üzerinde, üzerine, üstünde, bitmek, ve aşırı anlamına gelir.
Now the game is over.
Artık oyun bitti. — Webindeks
He leaned over and kissed her.
Eğildi ve onu öptü. — Webindeks
Howard leaned over her.
Howard onun üzerine eğildi. — Webindeks
He is famous all over the world.
Tüm dünyada ünlüdür. — Webindeks
What are you doing over here?
Burada ne yapıyorsun? — Webindeks
You see it all over the Internet.
İnternette her yerde görüyorsunuz. — Webindeks
Carmen hurried over to Destiny.
Carmen aceleyle Destiny'e doğru ilerledi. — Webindeks
His solemn gaze roved over her face.
Ciddi bakışları yüzünde gezindi. — Webindeks
He moved his hand over her hair.
Elini saçlarının üzerinde gezdirdi. — Webindeks
The math works the same over time.
Matematik zamanla aynı şekilde çalışır. — Webindeks
We were looking all over the place for you.
Her yerde seni arıyorduk. — Webindeks
No, it was over four million.
Hayır, dört milyonun üzerindeydi. — Webindeks
He started walking over to the car.
Arabaya doğru yürümeye başladı. — Webindeks
I waved Betsy over next to me.
Betsy'ye yanıma gelmesini işaret ettim. — Webindeks
I kicked dirt over the spot.
Yerdeki toprağı tekmeledim. — Webindeks
It would start all over again.
Her şey yeniden başlayacaktı. — Webindeks
It'll be over before you know it.
Siz farkına bile varmadan her şey bitecek. — Webindeks
Suddenly a change passed over the tree.
Aniden ağacın üzerinden bir değişiklik geçti. — Webindeks
I don't want a shadow hanging over him.
Onun üzerinde bir gölgenin asılı kalmasını istemiyorum. — Webindeks
We were in strong disagreement over continuing.
Devam etme konusunda güçlü bir anlaşmazlık içindeydik. — Webindeks