Like ile ilgili cümleler, Like ingilizce örnek cümle içinde kullanımı ve anlamları, Like kelimesiyle olumlu, olumsuz, soru cümlesi vb. aramaların cevaplarını bu sayfamızda bulabilirsiniz.
Like kelimesi ile ilgili ingilizce cümle örnekleri
Like kelimesi ingilizcede beğenmek, hoşlanmak, benzer ve gibi anlammına gelir.
I would like to.
Ben istiyorum. — Webindeks
I'd like to talk to you.
Seninle konuşmak istiyorum. — Webindeks
That's more like it.
Bu daha doğru gibi. — Webindeks
He wouldn't like that.
Bu hoşuna gitmez. — Webindeks
It looks just like her!
Tıpkı ona benziyor! — Webindeks
Do I like fish?
Balık sever miyim? — Webindeks
Is it always like this?
Her zaman böyle mi olur? — Webindeks
The people did not like this.
Halk bu durumdan hoşlanmadı. — Webindeks
I don't like you to talk like that.
Böyle konuşmandan hoşlanmıyorum. — Webindeks
Now it seemed more like a vacation.
Şimdi daha çok tatile benziyordu. — Webindeks
I like doing things for myself.
Kendim için bir şeyler yapmayı seviyorum. — Webindeks
Dulce looked nothing like Alex.
Dulce, Alex'e hiç benzemiyordu. — Webindeks
It wasn't like him to be petty.
Önemsiz olmak ona göre değildi. — Webindeks
You're not like him, and I'm glad.
Sen onun gibi değilsin ve buna sevindim. — Webindeks
I like the way you say thank you.
Teşekkür etme şeklin hoşuma gitti. — Webindeks
I guess because I like cooking.
Sanırım yemek yapmayı sevdiğim için. — Webindeks
It seemed like forever.
Sonsuza dek sürecekmiş gibi görünüyordu. — Webindeks
You may believe the story that you like best.
En çok sevdiğiniz hikayeye inanabilirsiniz. — Webindeks
I hope to have a love like yours some day.
Umarım bir gün seninki gibi bir aşka sahip olurum. — Webindeks
Why, I feel like a colt today, replied Jim.
Neden, bugün kendimi tay gibi hissediyorum, diye yanıtladı Jim. — Webindeks