Begin İle İlgili Cümleler, İngilizce Örnek Cümle Kurma, İçinde Kullanımı ve Anlamları

Begin ile ilgili cümleler, Begin ingilizce örnek cümle içinde kullanımı ve anlamları, Begin kelimesiyle olumlu, olumsuz, soru cümlesi vb. aramaların cevaplarını bu sayfamızda bulabilirsiniz.

Begin İle İlgili Cümleler, İngilizce Örnek Cümle Kurma, İçinde Kullanımı ve Anlamları

Begin kelimesi ile ilgili ingilizce cümle örnekleri

Begin kelimesi ingilizcede başlamak anlamına gelir.

The concert will begin at 7 pm.
Konser saat 7’de başlayacak.


I am beginning to feel tired.
Yorgunluk hissetmeye başlıyorum.


I'm going to begin now.
Şimdi başlayacağım. — Webindeks


Let’s begin the meeting, shall we?
Toplantıya başlayalım mı?


The movie will begin in five minutes.
Film beş dakika sonra başlayacak.


He wants to begin a new career.
Yeni bir kariyere başlamak istiyor.


She began her speech with a joke.
Konuşmasına bir şaka ile başladı.


Pierre was about to begin reading.
Pierre okumaya başlamak üzereydi. — Webindeks


Neither cared to begin talking.
İkisi de konuşmaya başlamayı umursamadı. — Webindeks


He stopped when he saw her begin to shudder.
Titremeye başladığını görünce durdu. — Webindeks


Then they'll begin look for the source.
Daha sonra kaynağı aramaya başlayacaklar. — Webindeks


Now the final search would begin.
Artık son arama başlayacaktı. — Webindeks


She began to cry when she heard the news.
Haberi duyunca ağlamaya başladı.


I need to begin studying for the exam.
Sınava çalışmaya başlamam gerekiyor.


I began learning Spanish when I was in high school.
Lisedeyken İspanyolca öğrenmeye başladım.


The company plans to begin production next year.
Şirket, gelecek yıl üretime başlamayı planlıyor.


I need to begin exercising regularly.
Düzenli egzersiz yapmaya başlamalıyım.


We can begin by discussing the main points.
Ana konuları tartışarak başlayabiliriz.


They began their journey early in the morning.
Yolculuklarına sabah erken saatlerde başladılar.


He began to play the guitar when he was six years old.
Altı yaşındayken gitar çalmaya başladı.


The restaurant will begin serving breakfast at 7 am.
Restoran saat 7’de kahvaltı servisine başlayacak.


I want to begin a new hobby this year.
Bu yıl yeni bir hobiye başlamak istiyorum.


They began to plan the wedding six months in advance.
Düğünü altı ay önceden planlamaya başladılar.


We need to begin the project as soon as possible.
Projenin mümkün olan en kısa sürede başlaması gerekiyor.


The event will begin with a speech by the CEO.
Etkinlik, CEO’nun bir konuşmasıyla başlayacak.


The team began to work on the project last month.
Takım, projede çalışmaya geçen ay başladı.


I suppose I'd begin to doubt myself the more I thought about it.
Sanırım düşündükçe kendimden şüphe etmeye başlayacaktım. — Webindeks


I want to begin saving money for a trip next year.
Gelecek yıl için bir gezi için para biriktirmeye başlamak istiyorum.


The teacher began the class by asking the students about their weekend.
Öğretmen öğrencilere hafta sonlarıyla ilgili sorular sorarak dersine başladı.


They began to see improvements in their business after implementing new strategies.
Yeni stratejileri uygulamaya başladıktan sonra işlerinde gelişmeler görmeye başladılar.



Copyright © 2024 Tüm Hakları Saklıdır. Powered By İHSAN VURAL