All ile ilgili cümleler, All ingilizce örnek cümle içinde kullanımı ve anlamları, All kelimesiyle olumlu, olumsuz, soru cümlesi vb. aramaların cevaplarını bu sayfamızda bulabilirsiniz.
All kelimesi ile ilgili ingilizce cümle örnekleri
All kelimesi ingilizcede tüm, bütün, sonuçta, herkes veya hepsi anlamına gelir.
It'll be all right.
Her şey iyi olacak. — Webindeks
That was all it took.
Tüm gereken buydu. — Webindeks
After all, who knows?
Sonuçta kim bilir? — Webindeks
That's all you wanted!
Tek istediğin buydu! — Webindeks
All three girls laughed.
Üç kız da güldü. — Webindeks
All the fruits are rotten.
Tüm meyveler çürümüş. — Webindeks
The cars are all the same color.
Arabaların hepsi aynı renkte. — Webindeks
It was all wishful thinking.
Bunların hepsi birer temenniydi. — Webindeks
Then all three of them laughed heartily.
Sonra üçü de içtenlikle güldüler. — Webindeks
You all better get some rest.
Hepiniz biraz dinlenseniz iyi olur. — Webindeks
We are all victims in this country.
Bu ülkede hepimiz mağduruz. — Webindeks
All soldiers were sent to the front.
Tüm askerler cepheye gönderildi. — Webindeks
I do not want all this.
Bütün bunları istemiyorum. — Webindeks
I wish that was all she wanted.
Keşke tek istediği bu olsaydı. — Webindeks
All the players are tired.
Oyuncuların hepsi yorgun. — Webindeks
After all, it's your pool, your house.
Sonuçta bu sizin havuzunuz, sizin eviniz. — Webindeks
Had they all been arguing?
Hepsi tartışıyor muydu? — Webindeks
I think they are all having fun with Alex.
Sanırım hepsi Alex'le eğleniyorlar. — Webindeks
He was the best loved of all our poets.
O, tüm şairlerimiz arasında en sevileniydi. — Webindeks
First of all, I wasn't the only one involved.
Öncelikle olaya karışan tek kişi ben değildim. — Webindeks