Your ile ilgili cümleler, Your ingilizce örnek cümle içinde kullanımı ve anlamları, Your (Senin) kelimesiyle olumlu, olumsuz, soru cümlesi vb. aramaların cevaplarını bu sayfamızda bulabilirsiniz.
Your kelimesi ile ilgili ingilizce cümle örnekleri
Get your coat on.
Paltonu giy. — Webindeks
Your debt is paid.
Borcunuz ödendi. — Webindeks
I washed your clothes.
Elbiselerini yıkadım. — Webindeks
What is your father's name?
Babanın adı ne? — Webindeks
It's not your fault.
Bu senin hatan değil. — Webindeks
Don't forget your manners.
Davranışlarınızı unutmayın. — Webindeks
I did play with your watch.
Saatinle oynadım. — Webindeks
Put on your white dress.
Beyaz elbiseni giy. — Webindeks
All your plans worked out.
Tüm planların işe yaradı. — Webindeks
It's imperative to your success.
Başarınız için zorunludur. — Webindeks
You're just like your father.
Tıpkı baban gibisin. — Webindeks
Did you call your friend yet?
Arkadaşını aradın mı? — Webindeks
Could you see your past?
Geçmişini görebiliyor musun? — Webindeks
What color is your car?
Senin araban hangi renk? — Webindeks
How much is your monthly income?
Aylık geliriniz ne kadar? — Webindeks
So when are you getting your car?
Peki arabanı ne zaman alıyorsun? — Webindeks
I meant I'm not your boss.
Ben senin patronun değilim demek istedim. — Webindeks
I want to be a part of your life.
Hayatının bir parçası olmak istiyorum. — Webindeks
I want to pay you for your time.
Zamanın için sana ödeme yapmak istiyorum. — Webindeks
I see you're getting your exercise for the day.
Görüyorum ki günlük egzersizini yapıyorsun. — Webindeks