His ile ilgili cümleler, His ingilizce örnek cümle içinde kullanımı ve anlamları, His (Onun - Erkek için kullanılır.) kelimesiyle olumlu, olumsuz, soru cümlesi vb. aramaların cevaplarını bu sayfamızda bulabilirsiniz.
His kelimesi ile ilgili ingilizce cümle örnekleri
His voice was husky.
Sesi boğuktu. — Webindeks
His car is beautiful.
Onun arabası çok güzel. — Webindeks
His house is huge.
Onun evi çok büyük. — Webindeks
How much is his salary?
Onun maaşı ne kadar? — Webindeks
His voice was soft.
Sesi yumuşaktı. — Webindeks
He's living his dream.
Hayalini yaşıyor. — Webindeks
His face was still pale.
Yüzü hala bembeyazdı. — Webindeks
His watch is very expensive.
Onun saati çok pahalı. — Webindeks
He pulled her into his arms again.
Onu tekrar kollarına çekti. — Webindeks
His response was a warm smile.
Cevabı sıcak bir gülümsemeydi. — Webindeks
Señor Medena cleared his throat.
Senyor Medena boğazını temizledi. — Webindeks
Carmen met his mocking gaze.
Carmen alaycı bakışlarla karşılaştı. — Webindeks
The boy who sat beside him was his son.
Yanında oturan çocuk onun oğluydu. — Webindeks
His gaze shifted back to Alex.
Bakışları tekrar Alex'e kaydı. — Webindeks
His mouth twisted into a wry smile.
Ağzı çarpık bir gülümsemeyle kıvrıldı. — Webindeks
She lifted a hand and caressed his cheek.
Bir elini kaldırıp yanağını okşadı. — Webindeks
Still, the feel of his hand was reassuring.
Yine de elinin dokunuşu güven vericiydi. — Webindeks
Only his profile existed in her quest.
Arayışında sadece onun profili vardı. — Webindeks
The vicomte told his tale very neatly.
Vikont hikayesini çok düzgün bir şekilde anlattı. — Webindeks
He pulled the undershirt over his head before answering.
Cevap vermeden önce atletini kafasına kadar çekti. — Webindeks