On ile ilgili cümleler, On ingilizce örnek cümle içinde kullanımı ve anlamları, On kelimesiyle olumlu, olumsuz, soru cümlesi vb. aramaların cevaplarını bu sayfamızda bulabilirsiniz.
On kelimesi ile ilgili ingilizce cümle örnekleri
On kelimesi ingilizcede üzerinde, üstünde veya açık anlamına gelir.
Books are on the table.
Kitaplar masanın üstünde. — Webindeks
People's eyes are on me.
İnsanların bakışları benim üstünde. — Webindeks
All eyes are on her.
Tüm gözler onun üstünde. — Webindeks
What was going on?
Ne oluyordu? — Webindeks
Get your coat on.
Ceketini giy. — Webindeks
She patted Sarah on the shoulder.
Sarah'nın omzuna hafifçe vurdu. — Webindeks
On impulse, she touched his brow.
Bir dürtüyle kaşına dokundu. — Webindeks
She stood on shaking knees.
Titreyen dizlerinin üzerinde duruyordu. — Webindeks
I put the keys on the coffee table.
Anahtarları sehpanın üzerine koydum. — Webindeks
A warm hand rested on her waist.
Sıcak bir el beline dokundu. — Webindeks
I'll get supper on the table.
Akşam yemeğini masaya koyacağım. — Webindeks
They're lying on your bed.
Yatağında yatıyorlar. — Webindeks
I hadn't planned on it.
Bunu planlamamıştım. — Webindeks
I hope you didn't do that on my account.
Umarım bunu benim yüzümden yapmamışsındır. — Webindeks
What do you do at home on this holiday?
Bu tatilde evde ne yapıyorsunuz? — Webindeks
His gaze fixed on Alex.
Bakışları Alex'e sabitlendi. — Webindeks
No, come on in.
Hayır, içeri gelin. — Webindeks
He makes final decision on things.
Bazı konularda son kararı verir. — Webindeks
He's catching on, isn't he?
Anlıyor, değil mi? — Webindeks
Is he sweet on you?
Is he sweet on you? — Webindeks