Of ile ilgili cümleler, Of ingilizce örnek cümle içinde kullanımı ve anlamları, Of kelimesiyle olumlu, olumsuz, soru cümlesi vb. aramaların cevaplarını bu sayfamızda bulabilirsiniz.
Of kelimesi ile ilgili ingilizce cümle örnekleri
Just take care of yourself.
Sadece kendine iyi bak. — Webindeks
Then all three of them laughed heartily.
Sonra üçü de içtenlikle güldüler. — Webindeks
As a matter of fact, I did.
Aslına bakılırsa öyle yaptım. — Webindeks
Of course, to an extent, she did.
Elbette bir dereceye kadar bunu başardı. — Webindeks
I'm tired of waiting.
Beklemekten yoruldum. — Webindeks
Is that because of the infection?
Bunun nedeni enfeksiyon mu? — Webindeks
It wasn't true, of course.
Elbette doğru değildi. — Webindeks
The storm continued most of the night.
Fırtına gecenin büyük bölümünde devam etti. — Webindeks
He would take care of their needs.
Onların ihtiyaçlarını karşılayacaktı. — Webindeks
You've always taken care of us.
Her zaman bizimle ilgilendin. — Webindeks
It was disrespectful of me.
Bana saygısızlıktı. — Webindeks
You know the rest of that story.
Hikayenin geri kalanını biliyorsun. — Webindeks
And take care of yourself, too.
Ve kendine de dikkat et. — Webindeks
Of course, that didn't mean much.
Tabii bu pek bir anlam ifade etmiyordu. — Webindeks
Some of it came from life insurance.
Bir kısmı hayat sigortasından geldi. — Webindeks
Sure, but don't you get tired of it?
Elbette ama bundan sıkılmıyor musun? — Webindeks
Instead of improving, Destiny got steadily worse.
Destiny iyileşmek yerine giderek daha da kötüleşti. — Webindeks
We also have a couple of wild asses.
Ayrıca birkaç yaban eşeğimiz var. — Webindeks
The four of them followed Felipa upstairs.
Dördü Felipa'yı üst kata kadar takip etti. — Webindeks
He even tried to get custody of Alex.
Hatta Alex'in velayetini almaya bile çalıştı. — Webindeks