They ile ilgili cümleler, They ingilizce örnek cümle içinde kullanımı ve anlamları, They (Onlar) kelimesiyle olumlu, olumsuz, soru cümlesi vb. aramaların cevaplarını bu sayfamızda bulabilirsiniz.
They kelimesi ile ilgili ingilizce cümle örnekleri
They can actually talk!
Aslında konuşabilirler! — Webindeks
They say she is amazingly beautiful.
İnanılmaz güzel olduğunu söylüyorlar. — Webindeks
Yet they honestly think there is no choice left.
Yine de dürüstçe başka seçenek kalmadığını düşünüyorlar. — Webindeks
They have a phone.
Bir telefonları var. — Webindeks
They had broken the rules.
Kuralları çiğnemişlerdi. — Webindeks
They went to the movies.
Sinemaya gittiler. — Webindeks
They went to watch the match.
Maç izlemeye gittiler. — Webindeks
They don't expect him to live.
Onun yaşamasını beklemiyorlar. — Webindeks
They've done everything they can.
Ellerinden gelen her şeyi yaptılar. — Webindeks
Had they all been arguing?
Hepsi tartışıyor muydu? — Webindeks
They would like to have such a life.
Böyle bir hayata sahip olmak isterler. — Webindeks
Why don't they inherit?
Neden miras almıyorlar? — Webindeks
Why hadn't they tried it before?
Neden daha önce denemediler? — Webindeks
They do not want the hacienda.
Hacienda'yı istemiyorlar. — Webindeks
Again it struck her how much they were alike.
Bir kez daha birbirlerine ne kadar benzediklerini düşündü. — Webindeks
Was that what they had been arguing about?
Tartıştıkları şey bu muydu? — Webindeks
They could discuss it privately when they got home.
Eve geldiklerinde bunu özel olarak tartışabilirlerdi. — Webindeks
Could they afford to buy a van?
Bir minibüs almayı göze alabilirler mi? — Webindeks
He said they called him a bad name.
Ona kötü bir isim dediklerini söyledi. — Webindeks
Whatever the case, they were getting closer to their goal.
Durum ne olursa olsun, amaçlarına yaklaşıyorlardı. — Webindeks