He İle İlgili Cümleler, İngilizce Örnek Cümle Kurma, İçinde Kullanımı ve Anlamları

He ile ilgili cümleler, He ingilizce örnek cümle içinde kullanımı ve anlamları, He (O) kelimesiyle olumlu, olumsuz, soru cümlesi vb. aramaların cevaplarını bu sayfamızda bulabilirsiniz.

He İle İlgili Cümleler, İngilizce Örnek Cümle Kurma, İçinde Kullanımı ve Anlamları

He kelimesi ile ilgili ingilizce cümle örnekleri

He glanced at John.
John'a baktı. — Webindeks


He will save Europe!
Avrupa'yı kurtaracak! — Webindeks


He isn't a Mexican.
O bir Meksikalı değil. — Webindeks


He had done a favor.
Bir iyilik yapmıştı. — Webindeks


He wasn't gentle then.
O zaman nazik değildi. — Webindeks


He was a junior salesman.
Küçük bir satıcıydı. — Webindeks


He smiled up at her.
Ona gülümsedi. — Webindeks


He pulled her into his arms again.
Onu tekrar kollarına çekti. — Webindeks


He didn't need proof.
Kanıta ihtiyacı yoktu. — Webindeks


He had a right to a few quirks.
Birkaç tuhaflığa hakkı vardı. — Webindeks


He thinks you are better than us.
Senin bizden daha iyi olduğunu düşünüyor. — Webindeks


He didn't know the car was coming.
Arabanın geldiğini bilmiyordu. — Webindeks


All eyes were on Alex as he mounted.
Atlarken tüm gözler Alex'in üzerindeydi. — Webindeks


In the end, he will not refuse.
Sonunda, reddetmeyecek. — Webindeks


He was merely admiring it.
Sadece hayranlıkla bakıyordu. — Webindeks


He wouldn't like it at all.
Bundan hiç hoşlanmazdı. — Webindeks


He was fallible like everyone else.
Herkes gibi yanılabilirdi. — Webindeks


He is their father and he is ultimately responsible.
O onların babası ve sonuçta sorumlu. — Webindeks


He quickly opened it and pulled out the contents.
Hızlıca açıp içindekileri çıkardı. — Webindeks


What could he do about it but lose more sleep?
Bu konuda daha fazla uyumaktan başka ne yapabilirdi? — Webindeks



Copyright © 2024 Tüm Hakları Saklıdır. Powered By İHSAN VURAL